EKOLOJİ VE KAHVE_ KAHVE EKİMİ HAKKINDA HER ŞEY

Admin 18 Ocak 2021 16:15

EKOLOJİ VE KAHVE_ KAHVE EKİMİ HAKKINDA HER ŞEY

Kahve, kimilerinin ‘onsuz yaşayamam’ dediği kadar, hayatlarımızın önemli bir parçası. Ülkeler bazında kahve tüketimi istatistikleri de bunu doğrular nitelikte. Peki kahvenin hayata gelmesi için hangi süreçlerden geçtiğini biliyor musunuz? Sabah kahveniz hazırsa başlayalım…

 

Kahve Çeşitleri: Güneşte Yetişen ve Gölgede Yetişen

Kahvenin iki ana çeşidi var; Coffea canephora yani Robusta kahve ve Coffea arabica yani Arabica kahve. Lezzet yoğunlukları açısından bakıldığında Robusta daha düşük kalitede kabul ediliyor. Ancak bu iki çeşidi birbirinden ayıran sadece bu değil. İkisinin yetiştiği ortam da birbirinden son derece farklı. Arabica kahvesi gölgede yetişirken Robusta çekirdekleri güneşte yetişiyor.

 

Gölgede Yetişen Kahvenin Ekosisteme Faydaları

Gölgede yetiştirme, kahve yetiştiriciliğinde daha geleneksel bir yöntem. Kahvenin doğal, orman örtüsünün altında yetişme şeklini taklit ediyor. Ülkeler bazında kahve tüketimi oranlarına baktığınızda, kahve tüketicileri tarafından tercih edilen en iyi yöntemin bu olduğunu görüyorsunuz.

Çiftçiler bu yöntemi farklı şekillerde ve yüksekliklerde kahvenin yetişeceği ideal ortamı sağlamak için kullanıyor. Gölgede yetişen kahveler, ekolojik olarak daha sorumlu ve çok yönlü kabul ediliyor.

Gölgede yetişen kahveler gübreye de ihtiyaç duymuyor. Zira ağaçlardan dökülen yapraklar ve tortular ihtiyaç duyulan besini sağlamaya yetiyor. Bunun dışında toprağın kalitesini yükselterek erozyonu önlüyor ve ekosistemdeki biyolojik çeşitliliği artırıyor.

 

Güneşte Yetişen Kahvenin Ekosisteme Faydaları

Güneşte yetişen kahvenin ekosistem üzerinde çok fayda sağladığı söylenemez. Ancak çiftçiler için inkar edilemez yararları olduğu da bir gerçek. Bu üretim yöntemi çiftçilerin daha fazla üretim yapmasına olanak tanıyor. Ekosistem için bir getirisi olmasa da ekim alanlarının artması daha fazla kar sağlıyor.

 

Farklı Ülkelerdeki Farklı Kahve Ekim Süreçleri

Yetiştirmenin yanı sıra hasat da kahvenin tadını etkileyen bir faktör. Bu anlamda farklı ülkelerin farklı yöntemleri olduğunu görüyoruz.

 

Etiyopya

Etiyopya’da doğal veya kuru işleme yöntemi uygulanıyor. Bu yöntemde çekirdekler kahve meyvesi ve yapışkan sıvısı ile birlikte kurutuluyor. Sonuçta ortaya tatlı ve meyvemsi aromalı çekirdekler çıkıyor.

 

Kenya

Kenya’da kahve çekirdekleri fabrikalarda veya merkezlerde yıkanıyor. Çekirdekler posalarından ayrıldıktan sonra fermente ediliyor ve daha sonra yıkanıyor. Kuruduktan sonra dinlendirilen çekirdeklerde yüksek dengeli kahve aroması ortaya çıkıyor.

 

Kosta Rika

Kosta Rika’da doğal ve yıkama yöntemlerinin arasında bir yöntem kulanılıyor. Meyvenin kabukları yapışkan sıvısını açığa çıkarması için soyuluyor ve daha sonra çekirdekler yataklarına serilerek kurumaya bırakılıyor. Bu sayede çekirdekler kururken şekersi bir tada kavuşuyor.

 

Brezilya

En büyük kahve üreticisi Brezilya’da hem doğal hem de yıkama yöntemleri kullanılıyor. Ülkede aynı zamanda kahve çekirdeklerini kalitelerine göre toplayan yeni teknolojiler de kullanılıyor.

 

Ülkelere Göre Kahve Tüketimi

İstatistikler gösteriyor ki Amerika’da kişi başı yıllık kahve tüketimi 4.2 kg. Amerikalılar Meksikalıların ve Kanadalıların toplamından daha fazla kahve tüketiyor. Fas’ta kahve tüketiminin %61.9, Sırbistan’da %54.3 ve Mısır’da %82.1 arttığı görülüyor.

GERİ